Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal, Petrol ve Doğalgazda Hükümete Yine Sert Suçlama Yaptı
Cumhur İttifakı çatısı altında seçime giren Yenide Refah Partisi de cumhurbaşkanı adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledi. Ancak son dönemde Başkan Fatih Erbakan’ın ardından Başkan Yardımcısı Doğan Aydal da ekonomik gelişmelerde hükümete yük olmaya devam etti.
Cumhurbaşkanlığı için adaylığını ilk kez mayıs ayındaki seçimlerde açıklayan Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, gerekli imzaları toplamasına rağmen adaylıktan çekildi ve Erdoğan’a desteğini açıklayarak Cumhur İttifakı’na katıldıklarını açıkladı.
Seçimlerde kendi parti logolarını kullanarak milletvekili adaylarını açıklayan YRP, Cumhur İttifakı çatısı altında Meclis’e girdi.
Fatih Erbakan dahil İstanbul’da her bölgeden 1’er, Kocaeli ve Konya’dan 1’er milletvekili çıkararak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 5 milletvekili ile girdi.
Özellikle seçim öncesi ekonomiye sert davranan Erbakan, değişen ekonomi politikalarının vatandaşlar üzerindeki etkilerini seçim sonrasında da sürdürüyor.
Bu kez Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal, söyledikleriyle dikkat çekti.
Katıldığı bir yayında ‘Tam seçime gireceğiz Cumhurbaşkanımız ‘Gabar’da 5 bin varil petrol bulundu’ dedi. Bu algı yönetimidir. Günde 5.000 varil. Bizim insanımız bilmiyor ki: ‘Türkiye Cumhuriyeti günde 1 milyon varil tüketiyor’ ifadesi şaşkınlık yaratırken, Karadeniz’de bedava dağıtılan doğalgaz da söylemlerden nasibini aldı.
Karadeniz’deki gazın ne kadarının üretilebileceğini söylemiyorlar. Yaptıkları 10 sondaj, söyledikleri sayı günde 10 milyon metreküp. Türkiye yılda 50 ila 60 milyar metreküp doğal gaz tüketiyor. Yıllık tüketiminizin 122’de 1’i bile değil.
Yayında olan sözleri de buradan izleyebilirsiniz.
Doğal olarak bu telaffuzlar sosyal medyada ilgi gördü.
Seçimden bu yana zamlarla boğuşan vatandaşlar,
Politik bahis bulunca Sevim kaçıyor gibi
Klavyelere gittiler.
Petrol ve gaz keşifleri üzerine seçim öncesi bahisler
Şimdi neden gündeme geldiği ise yorumların ana teması oldu.
Seçim öncesi uzmanların uyarıları ve tespitleri dikkate alınmazken,
Şimdi bu neden söyleniyor,
Veriler bilinse bile susmak veya neden konuşulduğu da mümkündür.
O ayrı bir konuydu.
Ne düşünüyorsun? Yorumlarınızı bekliyoruz.
